Yıllar boyu ön
yargılı olmayı geride bırakarak yaptığım bir şey varsa, o da “Bu dükkândan bir
şey çıkmaz!” klişesini aşmış olmaktır. Bu ön yargıyı kırmış olmak bir
koleksiyoncuya beklemediği sürprizler getirir. Yine bir öğleden sonra iş için gittiğim
ve sokakları mültecilerle dolup taşan banliyöde beni bir sürpriz bekliyordu. Önünde
masaların dizildiği ve işsiz adamların bütün gün oturup sohbet ettiği kafelerin
arasına sıkışmış bir mağazayla karşılaştım. Bir süre karşı kaldırımdan mağazanın
vitrinine baktıktan sonra yavaş adımlarla caddeyi geçerek o tarafa yöneldim. Kafelerin
önündeki kaldırımda oturan işsiz mülteciler varlığımı hissederek bana bakmaya
başladılar. Bütün gün geleni geçeni izlemekten başka yapacak bir şeyleri
olmadığından onları suçlamadığımı söylemeliyim. Kısa sürede varlığımdan sıkılıp
ana dillerinde yoğun sohbetlerine döndükleri sırada, ben de mağazanın kapısına
ulaştım. Şimdi içerisi çok daha net görünüyordu. Uzun bir oda ve duvarlarına
yerleştirilmiş raflarda yüzlerce plak dizilmişti. Giriş kapısına yakın olan
raflardaki eski plakları görünce, o klişe düşünce kendini gösterdi. “Bu
dükkândan bir şey çıkmaz!” Şüphesiz yılların verdiği koleksiyoner tecrübesiyle
o çok bilmiş sesi bastırarak içeriye adım attım. Kasadaki genç adam mağazanın
sahibi olmalıydı. Beni gülümseyerek karşıladı. Pek ümitli olmamakla beraber
raflarında Heavy Metal kategorisi olup olmadığını sordum. Yerinden kalkarak onu
takip etmemi istedi. Mağazanın içlerine doğru bir rafın önünde durarak oradaki
plakları işaret etti. Ne yalan söyleyeyim, oradaki plakları görünce adeta
gözlerim parladı. Hepsi yeni plaklardan oluşan sette birçok popüler Heavy Metal
grubunun ve bazı yerel grupların plakları vardı. Bu yazıya konu olan plağı yani
“Obituary – Cause of Death – Live Infection” gözüme takıldığında ise adeta
büyülendim. Plağa dokunduğumda birdenbire geçmişe gittim. İstanbul Göztepe’deki
o küçük müzik mağazasında, “Cause of Death” albümünün kaset sürümüne dokunduğum
o an zihnimde canlandı. Ama ne albümdü. Hayatımda daha önce hiç duymadığım türden
bir müzikti. Hepsi bir yana, böyle bir albümün Türkiye’de basılmış olması
şaşırtıcıydı. Ne var ki Heavy Metal müziğin özellikle 1990-1993 arasında
neredeyse tüm gençlerin dinlediği ve popüler olan bir müzik olduğunu da eklemek
gerekir. Konu para olunca yapımcılar muhtemelen ne olduğuna bile bakmadan bu
türden albümleri piyasaya sürmüş olabilirler. 1990 dedim değil mi? Aynı albümün
tamamının konser kaydı olan “Live Infection” plağını 2022 Aralık ayında
aldığıma göre aradan 32 sene geçmiş. Adamlar ne albüm yapmışlar. Bunca zaman
sonra konser plağını basıyorsun ve dinleyicilerin ilgisi bir nebze olsun
eksilmemiş. Şüphesiz 1990 yılından kalan dinleyiciler kısıtlı sayıdadır ve bu
müziği o dönemde popüler olduğu için dinleyenler Obituary ismini çoktan unutmuştur.
Hatta şimdi söylesen, “Biz bunu otuz yıl önce dinliyorduk,” demek suretiyle
aşağılamaya bile yeltenirler. Bir bitemedi şu aşağılık kompleksleri. Her neyse,
“Bu dükkândan bir şey çıkmaz!” klişesini alt ederek adım attığım mağazadan pek
bir mutlu çıktım. Plağı kaç defa dinlediğimi hatırlamıyorum bile ama şunu
söyleyebilirim ki, her dinleyişte şarap gibi tatlanıyor malum bu besteler
yapılalı 30 seneden fazla olmuş.
2 Mart 2023 Perşembe
OBITUARY – CAUSE OF DEATH – LIVE INFECTION
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder