14 Ekim 2015 Çarşamba

SLAYER - REPENTLESS


1990 yılında dinlemeye başladığım heavy metal müzikte hiç şüphesiz Slayer'ın ayrı bir yeri var. Aldığım ikinci heavy metal kaset olan 'South of Heaven' albümünün yaratıcısı grubu uzun yıllar izlemeyi sürdürdük. Sonunda 2015 yılına vardık. Bir kaç sene önce grubun gitaristlerinden Jeff Hanneman bu dünyaya veda ettiğinde, projenin geleceği ile ilgili bir çok kader yazılıp çizilmişti. Tuhaf bir şekilde grubun diğer gitarist üyesi Kerry King, Jeff'in ölümünden sonra bir takım kesimler tarafından kötü çocuk ilan edildi. Jeff olmadan Slayer'ın devam etmesinin mümkün olmadığı düşüncesi ile gruba olan inançlarını yitiren bu kesim, hayatta kalan elemanların beklenmedik bomba transferi ile seslerini keserler diye düşünmüştüm. Nitekim öyle de oldu. Exodus'un gitaristi ve lideri olan Gary Holt öyle bir nokta atışı transferdi ki, kimse şahsına ve müzisyenliğine saygısızlık edecek cesareti gösteremedi. Çatlak sesler de olmadı değil tabi. Kerry bu çatlak sesleri 'Gary'den yeni Slayer albümünde şarkı bestelemesini istemek ona haksızlık olur' diyerek yüzde yüz profesyonel bir hamle ile kesmiş oldu. Bizlere de olası yeni albümü heyecanla beklemeye koyulmak kaldı.

Nihayet 2015 yılında albümümüze kavuştuk. Gerek kapak tasarımı, gerekse de piyasaya verilen birbirinden güzel sürümleriyle göz dolduran Repentless, Slayer hayranlarına büyük bir hediye oldu. Müzik ise 1998 sonrası ikinci dönem Slayer'ın marka olmuş sesliğine sahipti. Eğer Jeff'in öldüğünden haberdar olmasaydım, albümde çalmadığını fark edemezdim. Gary kadroya cuk oturdu. Attığı sololar ile Jeff'in anısını kusursuz bir şekilde ayakta tutmayı başardı. Bu da ne kadar doğru bir transfer olduğunun açık göstergesiydi. Benim şahsi görüşüm, albümün açılışı ve onu takip eden Repentless şarkısının bir Slayer başyapıtı olduğu yönünde. Devamında gelen şarkılar ise şüphesiz ilk dönem Slayer'ın zirveye oturmuş sesliğini yakalayamıyor ama yine de taze bir Slayer albümüne sahip olmak heyecan verici. Bu konu ile ilgili heavy metal basınının yaklaşımlarından da çok rahatsızlık duyduğumu söylemeliyim. Bu albümün yılın albümü olduğunu yazdıklarında durumdan çok rahatsız oldum zira bunun albümün başarısının karşılığı olarak değil ticari bir hamle olarak yazıldığı çok açık. Bizim Slayer dinlemek için dergilerin şişirmesine ihtiyacımız yok. Her şekilde hayranları bu albümü satın alacaktı zaten.

Gelelim elimizdeki sürüme. Digi Pack CD+DVD sürümünde gözüm olsa da az sayıda basılmış olan şeffaf plak sürümünden vazgeçemedim. Önceliği ona verdim. Bunun daha Picture Disc sürümü var, Bi-color Lp sürümü var, Box set sürümü var, var oğlu var. Hepsini almaya niyetim yok elbette ama şeffaf plak sürümü gerçekten çok şık ve daha ben satın aldıktan bir hafta sonra nadir ürünler arasına girdi. İkinci baskılara geçilmeden bir sürüm seçip kopyasını edinmekte fayda var. Ne diyordu ecnebi açık arttırma sitelerinde? 'Buy now or cry later. Maybe you will never see this one again!' Vay anasını sayın seyirciler. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder