12 Nisan 2018 Perşembe

MOZART - OBOE QUARTET IN F


Aslında plağın ismi daha uzun ama başlığa sığmadığı için sadece bir kısmını yazabildim. "Mozart Oboe Quatret F Adagio in C ve Reicha Oboe Quintet in F" plağın içeriğini yansıtan tam isim olmalı. Buradan da iki ayrı bestecinin eserlerini içeren bir plağımız olduğunu ve Heavy Metal gruplarının yaptığı türden split bir çalışma gibi göründüğünü söyleyebiliriz. Ne yalan söyleyeyim, plağın kapağını görünce Black Metal gruplarının plak kapakları gibi göründü gözüme ve haliyle dikkatimi çekti. Sonra baktım iki besteci var ve az önce söylediğim gibi split çalışma esprisi aklıma geldi. Doğrusu bu eserleri daha önce radyoda veya başka bir yerlerde dinlemişsem de hatırladığımı söyleyemem. Bununla birlikte içeriği ilk duyduğumda satın alma ve koleksiyonuma dahil etme kararımın ne kadar doğru olduğunu gördüm. Bu arada araştırma yaparken Reicha'nın Antonin Reicha olduğunu ve soyadının aynı zamanda "Rejcha" olarak da yazıldığını öğrendim. Artık sebebi nedir bilmiyorum ama böyle bir detay söz konusu. Açıkçası çok klas bir split plak olmuş. Sıklıkla dinlediğim heavy metal müziğin köklerinin klasik müziğe dayandığı şüphe götürmez. Bu sebepten klasik müziğin derinlerde saklı kalmış gizemine ve çekiciliğine her zaman kalbimin kapıları açık zira bu koleksiyonumdaki ilk klasik müzik plağı da değil. Nedendir bilinmez, bu müziği dinlediğimde içimde heavy metal müziğe karşı bastırılamaz bir susuzluk hissi oluşuyor. Muhtemelen bu da ikisinin birbirleriyle bağlı olmasından kaynaklanıyor.

Plakla ilgili diğer bir detay ise World Record Clup isimli Avustralyalı bir firma tarafından basılmış olması ve üzerinde basım tarihinin olmaması. Firmanın aktif olduğu dönemi biraz araştırdığımızda, plağın elli yaşından daha genç olamayacağını gördüm. Buna rağmen hiç çalınmamış gibi tertemiz olması ve hatta üzerinde tek bir çizik dahi olmaması, bir koleksiyoncunun elinde uzun yıllar geçirdiğine işaret ediyor. Sahibine ne olduğunu bilmiyorum tabi ama her kimse bu plağı bizzat kendisi kilisenin ikinci el mağazasına getirip bırakmış olamaz diye düşünüyorum. Yıllar süren korunma sürecinden sonra hüzünlü bir şekilde ikinci el ürünlerin arasında sessizce bekleyişini sürdüren bu plak, benimle karşılaşarak tertemiz saklanma sürecini bir süre daha uzatmış gibi görünüyor. En az onu ilk satın alıp halinden anlaşılacağı üzere çok temiz saklamış olan bireye saygı göstermek, bir plak koleksiyoncusu için görev olmalı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder