16 Ocak 2015 Cuma

OCTOBER FALLS - THE STREAMS OF THE END


Black Metal denildiğinde akla şüphesiz yüzünü gözünü siyah beyaz boyamış, uzun saçlı, çivili aksesuarlar giyen insanlar geliyor. Oysa bu müziğin kendi içinde ayrıldığı bir çok kategori var. Bunlardan beni en çok etkileyeni, doğa temalı müzik yapan Black Metal grupları. Muhtemelen bu tarzın başlangıç albümü Burzum'un Filozefem'idir. Varg denen adam, yaptığı bu albümün ilk şarkısı Dunkelheit ile VH1 müzik kanalında boy göstermeyi başarmıştır. Açıkçası o şarkı ilk yayınlandığı gece ben de televizyon karşısındaydım ve o anda televizyona bağlı bir video kaydedici olmadığı için kahrolmuştum. Ne muhteşem bir şarkıydı o!

Burzum bu albümle bizi aldı götürdü kadim zamanların karanlık ormanlarına. Daha sonrasında önce Drudkh ve ondan da daha sonrasında Vinterriket hayatıma girdi. Bu grupların hepsi, birbirinden kaliteli ve tümden kendini doğaya adamış elemanlardan oluşuyor. Uzun bir süre doğa temalı Black Metal adına yeni gruplar keşfedemedikten sonra, 2015 yılı ocak ayında bir arkadaşım vesilesiyle tanıştım October Falls ile. Grubun ismi zaten ben doğa temalı müzik içeriyorum diye bağırıyor resmen. Kapak büyüleyici. Eksik hiç bir şeyi yok. Hemen sipariş ettim plağı. Sefam olsun. 

Bir müzik kategorisinde her grup aynı başarı grafiğini yakalayacak diye bir kaide yok kuşkusuz. İnsan az önce saydığım örnekler gibi gruplara takılınca beğenmesi çok zor oluyor. Oysa October Falls, kuşkuya yer bırakmayacak bir şekilde tek hamlede sardı sarmaladı beni o derin müziğiyle. Gözünü kapattığında adeta sonbahar yaprakları gözünün önünde uçuşuyor. 'The streams of the end' aslında bir albüm değil ama bir EP yani kısa albüm. Debemur Morti Productions adında yeraltı bir firma tarafından 2007 yılında piyasaya sürülen bu çalışma, koleksiyonumdaki en güzel parçalardan birisi oldu. Şu anda tam sekiz yaşına girmiş olan plak, sanırım nadir ürünler arasındaki yerini çoktan almıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder