1 Haziran 2012 Cuma

CHRIS DE BURGH - SPANISH TRAIN AND OTHER STORIES

Sene 2004 olsa gerek. Kadıköy pasajında küçük ve sevimli bir plak mağazası vardı. İşleten ağabey de çok şeker bir insandı. Judas Priest'in eksi albümlerinin ilk baskıları filan bulunuyordu bu minicik mağazada. Bayılıyordum her hafta sonu oraya gitmeye. Bir gün vitrinde bu plağı gördüm. Chris de Burgh. Aşkı bana öğreten insan. Büyük müzisyen. Albümün plak sürümünün kapağının bu kadar güzel olduğunu bilmiyordum. Büyülendim ama yeterince param yoktu. Haftaya alırım diye geçirdim içimden ve çıktım mağazadan. Bir kaç gün sonra tekrar uğradığımda plak satılmıştı. 'O gün alacaktın.' dedi mağaza sahibi gülümseyerek. 'Kaçırdın!' Bir de gülerek söyledi bunu. 'Adama bak yahu' dedim içimden 'Zevk alıyor halimden galiba.' Her neyse atladım trene geldim eve. Bir kaç gün sonra doğum günümü kutlayan sevgili eşim, tatlı prensesim Pelin, bana güzel paketlenmiş bir plak hediye etti. Merakla ve itinayla açtım hediye paketini. 'Spanish train and other stories' ile karşılaşınca inanamadım. Meğerse bizimki gidip adamı tembihlemiş. 'Bizim çılgın arada gelir sorar kesin bunu. Sakın söylemeyin benim aldığımı.' demiş. En güzel doğum günü hediyem bu oldu sanırım. Plak çok temiz olduğu gibi içeriği de büyüleyici. Bir plağın hikayesi de böyle işte. ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder